M.Ö. 776 yılında Yunanistan'ın Olimpia bölgesinde, Isparta Kralı Likorgos'un da önerisiyle yapılan şenlikler, tarihteki ilk olimpiyat oyunlarını temsil etti.
O günden bugüne çok şey değişti. 1863’te dünyaya gelen Pierre de Coubertin, 1896 yılında Atina'da düzenlenen ilk modern Olimpiyatların kurucusu oldu ve organizasyon bu yıldan itibaren dört senede bir yapılmaya başlandı. O günlerden bugüne uzanan dev hikâyenin bazı unutulmaz anlarını sizler için derledik. Keyifli okumalar dileriz.
Amerika’dan 255 Madalya
Olimpiyat Oyunları, 1900’lü yılların başında kesinlikle bugünkü kadar revaçta değildi. İletişim çağının yükselişi, teknolojik devinimler derken Olimpiyatların hem izlenebilirliği hem de popülaritesi bir hayli arttı.
1904 yılında St. Louis’de düzenlenen olimpiyatlara, geliş ve gidiş oldukça pahalı olduğu için diğer ülkelerden katılım oldukça azdı. Olimpiyata katılanların çoğu ABD vatandaşıydı. Bu nedenle dağıtılan 280 madalyadan 255’ini, Amerikalı sporcular kazandı. Bu unutulmaz performansıyla rekor kıran Amerika, ‘’Tarihte en fazla madalya alan ülke’’ unvanını hala elinde bulunduruyor.
Tarzan’dan 5 Altın Madalya
1924 Paris ve 1928 Olimpiyat Oyunları… Tarzan filminde tam 12 kez başrol oynayarak sinema dünyasında ikonlaşan Johnny Weissmuller, bu tarihlerde ‘’şampiyon yüzücü’’ olarak dünya gündemindeydi. Önce 1924 yılında Olimpiyat rekorlarını kırdı ve evine üç altın madalyayla döndü. Ardından 1928 oyunlarında iki altın madalya daha kazandı.
Kırdığı 67 dünya rekorundan sonra, sıra bambaşka bir fenomene dönüşmeye gelmişti: Tarzan. 1932’de başlayan bu parıltı dolu serüven 16 yıl boyunca devam etti ve hem Tarzan hem de Johnny Weismuller efsaneler arasındaki yerini aldı.
1960 Olimpiyatları ve Muhammed Ali
1960 Roma Olimpiyatları, oraya yarışan yalnızca bir kişiye, kariyerinde karşılaşmak ve karşılaşmamak isteyeceği hemen her şeyi sundu. O kişi, daha sonraları Muhammed Ali adını alacak boksör Cassius Marcellus Clay Jr’dı.
Clay Jr, uçak korkusunu yenemediği için olimpiyatlara katılmamayı düşünüyordu. Korkusunu yendi, o uçağa bindi ve altın madalya kazandı. Bu durumu, kariyerinde zirveye çıkmış bir ismi düşünerek normal karşılayabilirsiniz ama asıl hikâye bundan sonra başladı. Roma'dan ülkesine Olimpiyat Şampiyonu olarak dönen Clay Jr, Ohio’da girdiği bir restoranda ırkçı saldırılara maruz kaldı. Ardından, ülkesinin bu madalyayı hak etmediğini düşünerek Ohio Nehri’ne attı.
Hikâyenin devamını hepimiz biliyoruz. Muhammed Ali kazanmaya daima devam etti. Asıl güzel ve anlamlı olan ise aradaki kırgınlığın 1996’da son bulması oldu. Amerika, 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda Parkinson hastası olmasına rağmen meşaleyi Muhammed Ali’ye emanet etti. Yine aynı turnuvada Amerikan Basketbol Takımı ona, Ohio Nehri'nde kaybolan madalyanın yerine yeni bir madalya verdi.
1996 Atlanta Olimpiyatları ve Türkiye
Modern Olimpiyatların 100. kuruluş yıldönümü olan 1996’da Atlanta Olimpiyatları, Türk Spor Tarihi’nin en güzel anlarına da ev sahipliği yaptı.
4 altın, 1 gümüş, 1 bronz madalya kazandığımız bu yolculukta Naim Süleymanoğlu, 3. kez altın madalya taktı, Hamza Yerlikaya ise ‘‘Yüzyılın Güreşçisi’’ unvanını kazandı. Halil Mutlu halterde altın madalya alırken Mahmut Demir de serbest güreşte ipi göğüsledi.
Bu turnuvayla beraber Naim Süleymanoğlu yepyeni bir fenomene dönüştü. Artık 9 dünya ve 5 olimpiyat rekorlu bir ‘’Cep Herkülü’’ idi. Olimpiyatlar ve Türkiye yan yana geldiği an akla gelen ilk isim olmasında, bu turnuvada kendi rekorunu kırarak şampiyon olmasının önemli bir rolü vardır.
Tarifsiz Bir Şampiyonluk
Olimpiyat tarihinden birçok emsalsiz şampiyonluk örneği gösterebiliriz ama öyle bir isim var ki; hikâyesi muhtemelen nesillerce başarı emsali olarak gösterilecek. O isim; Güney Koreli okçu Im Dong Hyun...
Im Dong Hyun’un doğuştan görme yetisini neredeyse tamamen yoktu. Sağ gözü %20, sol gözü ise %10 görüyordu. Hyun, 2012 Londra Olimpiyatları’nda sporcuların 72 atış yaptığı takım sıralamasında dünya rekoru kırdı. Çok daha ilginç olan kısmı ise ameliyat olmayı ve paralimpik kategoride yarışmayı istememesiydi.
Yarışmalar sırasında gözlük veya lens kullanmıyordu. İnsanlar kariyerini tartışırken o, sadece şunu söylüyordu: ‘’Hedefe baktığımda su üzerine düşen farklı renkler görür gibi oluyorum ancak renklerin bittiği yerler bulanık. Oraya odaklandığımda tek yapmam gereken renkleri birbirinden ayırmak.’’ Im Dong Hyun, olimpiyat tarihinin unutulmaz şampiyonları arasında çoktan yerini aldı.
2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları
Yıllar sonra, ‘’2020 Olimpiyatları neden 2021’de yapıldı?’’ sorusu sorulduğunda anlatacak çok şeyimiz olduğu kesin. Tarihte ilk kez seyircisiz gerçekleştirilen Olimpiyat Oyunları, bu yıl Tokyo’da düzenlendi. Pandemi nedeniyle planlanan tarihten bir yıl sonra gerçekleşen organizasyon, ülkemiz için de unutulmaz anlarla doluydu.
2020 Tokyo Olimpiyatları, bugüne dek Türkiye’nin en çok madalya kazandığı Olimpiyat organizasyonu olarak hafızalarımıza kazındı. Sporcularımız, iki altın, iki gümüş ve dokuz bronz ile toplamda 13 madalya kazandı. Milli sporcu Mete Gazoz okçulukta, milli boksör Busenaz Sürmeneli ise 69 kiloda altın madalya kazanarak, Olimpiyat şampiyonu oldular.
Yaklaşık 11 bin sporcunun katıldığı Olimpiyat Oyunları'nda 17 dünya rekoru kırıldı. Tokyo'da 39 altın, 41 gümüş ve 33 bronz ile en çok madalya alan ülke ABD oldu. Bunu 38 altın, 32 gümüş ve 18 bronz ile Çin izledi. Ev sahibi Japonya ise 27 altın, 14 gümüş ve 17 bronz ile üçüncü sırada yer aldı.
Ödül Töreninde Verilen Buketler
2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda madalya töreni esnasında sporculara verilen buketler, mutlaka dikkatinizi çekmiştir. Bu buketler, 2011'de yaşanan deprem, tsunami ve sonrasında Fukuşima Nükleer Santrali’nde meydana gelen sızıntı nedeniyle ölen 20 bin kurbanın anısına verildi.
Buketi oluşturan çiçekler ise felaketten en çok etkilenen üç bölgede Fukuşima, Miyagi ve Iwate'de yetiştirildi. Çok daha anlamlı ve duygusal olan kısmından da bahsedelim… Bukette baskın olan ayçiçekler, Miyagi’de, felakette çocuklarını kaybeden aileler tarafından yetiştirildi. Çiçekler çocuklarının dev dalgalardan kaçmak için sığındığı yamaçlara ekilmişti.
Diskalifiye Edilen Sporcular
2020 Tokyo Olimpiyatları, pandemik salgın nedeniyle seyircisiz yapıldı. Bu nedenle Olimpiyat Komitesi, sporcuların Olimpiyat Köyü dışına çıkmaması gibi net bir kural getirdi.
Bu kuralın dışına çıkan yalnızca bir ülke oldu: Gürcistan… Gürcü judocular, ülkenin önemli noktalarını ziyaret etmek için Olimpiyat Köyü’nden ayrıldı. Olimpiyat Komitesi anında toplandı ve tarihe geçen bir karar aldı: Gürcü sporcular, Kovid-19 pandemisi nedeniyle hareket kısıtlamaları da dahil olmak üzere organizasyon kurallarını ihlal ettiği için uzaklaştırıldı.