Kışın seyahat etmek için tercih edilen yerler genellikle Avrupa’da bulunuyor. Çünkü soğuk havaların atmosferi ve karın süslediği Avrupa’nın güzel şehirleri adeta filmlerden çıkma sahneleri andırıyor. Kış aylarında seyahat etmekten keyif alıyorsanız muhteşem bir tatil yapmak için derlediğimiz Avrupa şehirlerine mutlaka bir göz atmalısınız.
Dünyanın en mutlu ülkesi olan Danimarka’yı kış mevsiminde gönül rahatlığıyla ziyaret edebilirsiniz. Ülkenin başkenti olan Kopenhag’da ise bu mutluluğu doruklarda yaşayabileceğinizi söyleyebiliriz. Kışın şehrin o masalsı atmosferine kapılarak birçok aktiviteye katılabilirsiniz. Herkese açık buz pistlerinde arkadaşlarınızla ya da ailenizle birlikte eğlenebilir, Kopenhag’ın sevimli kafelerinde sıcak içecekler içerek içinizi ısıtabilirsiniz. Şehrin biraz dışında kalan kaleleri gezerek kendinden filtreli fotoğraflar çekip beğeni yağmuruna tutulmanız mümkün. Ayrıca soğuk havalarda üşüdüğünüzü hissederseniz etrafınızda bulunan birçok sauna yerlerinden birini seçerek hem ısınıp hem rahatlamanın keyfini çıkarabilirsiniz.
Kış ve Avrupa bir araya geldiğinde akla ilk gelen şey tabii ki Kuzey Işıkları! Kuzey Işıklarını görebileceğiniz sayılır yerlerden biri olan Abisko, İsveç’in kuzeyinde bulunan çok özel bir kasaba. Kamp yapmayı seviyorsanız gece manzaranızın eşsiz olacağından hiç şüpheniz olmasın! Çünkü Abisko, bunun için biçilmiş bir kaftan. Bulutsuz bir gökyüzü, güneşin ise saatlerce doğmadığı Kuzey Işıklarına hayran kalacaksınız. Sadece bununla kalmayan bu küçük kasabanın doğası da ayrı bir güzellik içeriyor. Burada köpek kızaklarına binebilir, kayak keyfi yapabilir ve şehrin ulusal parkında yürüyüşe çıkabilirsiniz.
Kanalları ve kendine has mimari yapılarıyla sizi Orta Çağ’da gibi hissettirecek olan Brugge, ziyaretçilerine bambaşka bir deneyim fırsatı sunuyor. Kışın yağan karın estetiği ve manzarasıyla sizi adeta bir masaldaymışsınız gibi hissettirecek olan bu küçük ama güzel şehirde 2 gün gibi kısa bir sürede gezebilir, sakin bir tatil yapabilirsiniz. Şehirde gezerken ise faytona binip etrafta turlamanın tadını çıkartabilirsiniz. Ayrıca karla kaplı katedralleri gezip o eşsiz Belçika çikolatasının tadına varabilirsiniz.
Romanya’nın en ünlü bölgesi olan Transilvanya ya da bir diğer ismiyle Erdel, Orta Çağ’dan kalma havasıyla çok sayıda katedrale, kaleye ve eşsiz bir tarihe ev sahipliği yapıyor. Ayrıca çok ilgi gören Kont Drakula şatosunun ziyaretçilerine büyüleyici bir deneyim yaşattığını da inkâr edemeyiz. Kışın karlarla süslenmiş, Transilvanya’nın bu büyülü havası sizi fantastik bir evrende gibi hissettirecek!
Viyana’nın popülerliğini devralan sizi bir masalın tam da ortasında hissettiren Hallstatt, son zamanlarda bir çok gezginin ve fotoğraf meraklıların en uğrak yeri olmaya başladı. Hallstätter Gölü’nün güney batısında, Salzburg ve Graz şehirlerinin arasında bulunan Hallstatt 7000 senelik zengin bir tarihe sahip. Yaklaşık 1000 kişilik bir nüfusa sahip olan ve Avusturya’nın en eski köyü olan Hallstatt, uzun zamandır keşfedilmeyi bekleyen ve özellikle son yıllarda değeri bilinen mükemmel bir yer!