UNUTULMAYAN EFSANEVİ DÜNYA TURNELERİ

Müzik, ruhumuzu beslerken aynı zamanda kendimizi bambaşka yerlerde hissetmemize de aracı oluyor. Bugün müziğin evrensel olması ve dijital dünyanın da gelişmesiyle birlikte istediğimiz anda istediğimiz müziğe kolayca erişim sağlayabiliyor, eski konser kayıtlarını açarak gidemediğimiz birçok konseri izleme imkanına sahip oluyoruz.
UNUTULMAYAN EFSANEVİ DÜNYA TURNELERİ

DÜNYA TURNELERİ

Bununla birlikte gerçek bir müzik dinleyicisi, bir performansı canlı dinleme hazzının nasıl bir his olduğunu çok iyi bilir. Pek çok sanatçı ve grup da binlerce kişiye verdikleri bu konserlerle hazzı doruklarda yaşamışlardı. Bugün tüm dünyada yaşanan pandemi nedeniyle konserlere, festivallere, sahne önüne ve sahne arkasına derin bir özlem duysak da, o havayı yeniden soluyacağımız günleri heyecanla bekliyoruz. Bu heyecanlı bekleyiş sırasında müzik tarihinin unutulmaz ikonlarının, hafızalardan silinmeyen konserleriyle müzikal bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz?




U2 – 360 Derece Turnesi


U2 – 360 Derece Turnesi

Turne dendiğinde akıllara ilk gelen gruplardan birisi şüphesiz İrlandalı rock grubu U2. Grubun bir dünya turnesi olan U2 - 360° Turnesi, grubun 2009 yılında çıkardığı “No Line on the Horizon” albümüne destek olmak için başlamıştı. 2009 ile 2011 yılları arasında stadyumlarda gerçekleşen bu turnenin en önemli özelliği konserlerde kullanılan ve seyircinin sahnenin neredeyse tamamını çevrelemesine olanak sağlayan "The Claw" (Pençe) denen bir yapının sahneye kurulmasıydı. U2'nun yıllardır prodüksiyon direktörlüğünü sürdüren Willie Williams, bu turne için özel olarak mimar Mark Fisher ile birlikte çalıştı. Sahnenin üstüne dört büyük ayağı olan, bir pençeyi andıran yapı, dev bir silindir video sistemi ile birbirine bağlanmış LED paneller ve 64 metreye ulaşan yüksekliğiyle sahne etrafında dönen metal köprü sistemi müzikseverlere tam anlamıyla 360 derecelik bir görüş alanı sundu. Böylece seyirci stadyumun neresinden konseri izlerse izlesin sahnenin tamamını görebilme imkanı bulmuştu. U2'ya göre ilk kez bir grup böyle özgün ve orijinal bir yapıyla stadyumları turlamıştı. Turne kapsamında 6 Eylül 2010'da, İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı'na da gelen efsanevi grup konserlerini tamamladığında 736 milyon dolar bilet satış geliri ile en çok hasılat yapan turne ve 7,2 milyon adet bilet satışı ile en yüksek katılımlı turne rekorlarını kırmıştı. Turne ayrıca 2011 yılında Londra’da düzenlenen Billboard Müzik Ödülleri’nde “En İyi Canlı Konser” ödülünü kazandı.




LADY GAGA – The Monster Ball (Canavar Balon Turnesi)


Canavar Balon Turnesi

Amerikalı şarkıcı, şarkı yazarı ve oyuncu da olan Lady Gaga’nın ikinci stüdyo albümü “The Fame Monster” için düzenlediği The Monster Ball (Canavar Balonu) turnesi kapsamında 4 kıtada 78 şehre giden Lady Gaga ve koreografi ekibi dünyayı 5 kez dolaşacak kadar yol yaptı. İlk “pop electro opera” olarak tanımlanan konserlerde, tiyatral bir gösterinin açık havada gösterilmesi için dev bir mekanizma kuruldu. Oyunculuk, sahne performansları ve kostümleriyle Monster Ball turu 227.4 milyon dolar değerinde bilet sattı ve Gaga'nın performansını yaklaşık 2,5 milyon kişi izledi. Tüm zamanların en yüksek hasılat yapan 14. konser turu olarak tarihe geçti. Ayrıca konserin iki saatlik özel bir bölümü de DVD olarak yayınlandı.




Michael Jackson - Dangerous World Tour (Tehlikeli Dünya Turnesi)


Tehlikeli Dünya Turnesi

Michael Jackson’ın Pepsi sponsorluğunda verdiği ikinci dünya turu olan Dangerous World (Tehlikeli Dünya) turnesi, sekizinci stüdyo albümü Dangerous'un Kasım 1991'de yayınlanmasının ardından 27 Haziran 1992'den 11 Ekim 1993'e kadar Avrupa, Latin Amerika ve Asya’da gerçekleşmiştir. Turne kapsamında toplam 69 konserden oluşan dünya turunu 3.900.000 hayranı izlemiştir. Yirmi kamyonu doldurmaya yetecek kadar 100 tondan fazla ekipmanla dünyayı dolaşan Michael Jackson, bu turnenin tüm gelirini başta Heal the World (Dünyayı İyileştir Vakfı) olmak üzere çeşitli hayır kurumlarına bağışlamıştır. 1992'deki Avrupa ayağında, MTV'nin sahne arkasını çekmesine ve turun on beş dakikalık altı bölümünü yayınlamasına da izin verildi. Turnenin bir diğer önemli ayrıntısı da, 16 Eylül Fransa konserinde “In the Closet” şarkısında sahneye Monako Prensesi Stéphanie’nin çıkması ve Michael Jackson ile düet yapmasıdır.



Michael Jackson bu turne kapsamında bugün Vodafone Park olarak bildiğimiz, eski ismiyle İnönü Stadyumu olan yerde 22 Eylül 1993 günü Türkiye’deki dinleyicileriyle buluşmuştur. Türkiye’de yapılan en görkemli sahne performanslarından biri olan bu konserde Michael Jackson sahnede görünmeden önce stadyumda Carmina Burana Oratoryosu duyulmuştur. Hemen sonrasında Michael Jackson sahneye çıkmıştır. Jackson’ın o dönem konserlerindeki geleneği, yaklaşık üç dakika boyunca hareketsiz bir şekilde beklemesiydi ve öyle de yaptı. Bu performansı Michael Jackson’ın Türkiye’deki ilk ve tek konseridir. Michael Jackson, kişisel problemleri ve fiziksel yorgunluğu sebebiyle turneyi erken bitirmiştir.




Queen - Wembley '86


Queen - Wembley '86

13 Temmuz 1985’te dünyada eşi görülmemiş bir müzik organizasyonu gerçekleşti. 1983-1985 yılları arasında Etiyopya’da yaşanan kıtlık, 400.000 den fazla kişinin ölümüne yol açmıştı. Kıtlığın giderilmesi için bağış toplamak ve Afrika’daki açlığa dikkat çekmek amacıyla, Bob Geldof ve Midge Ure tarafından o güne kadar görülmemiş büyüklükte bir konser ve devam eden müzik tabanlı bir bağış toplama girişimi düzenlendi. 150 ülkede yaklaşık 2 milyar kişinin canlı izlediği konserler dünya nüfusunun yaklaşık %40'ını oluşturuyordu. Dünya bir yandan en büyük yardım kampanyalarından birine şahitlik ederken, Freddy Mercury'nin efsane performansına da tanıklık ediyordu. Magic Tour kapsamında Londra'daki Wembley Stadyumu'nda 72 bin kişinin izlediği ve Freddie Mercury'nin müzik tarihinin en iyi canlı performanslarından birini sergilediği konser birçok otorite tarafından 'Gelmiş Geçmiş En İyi Konser' olarak kabul edilmişti. 26 Mayıs 1992'de konserin kayıtları çift CD'lik Queen At Wembley albümü olarak yayınlanmıştı.


BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE UZANAN DÜNYANIN EN TUHAF RİTÜELLERİ

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE UZANAN DÜNYANIN EN TUHAF RİTÜELLERİ

Dünyanın her bir yerinde insanlar, kültürlerinin etkisiyle birbirinden farklı, büyüleyici ama bir o kadar da tuhaf ritüeller uyguluyorlar. Bu ritüellerden bazıları bize tuhaf ya da anlamsız gelse de, her biri kendi kültüründe bir şeyi temsil ediyor. İşte dünyanın dört bir yanından en tuhaf ritüellerin listesi.
RENKLERİN TRENDİ: PANTONE 2021

RENKLERİN TRENDİ: PANTONE 2021

Renkler aslında gördüğümüzden çok daha fazlası olarak hayatımıza etki ediyor. Hem doğada hem yarattığımız dünyada renklerin her an psikolojimize ve ruhumuza dokunduğunu hissetmek mümkün.
21. YÜZYIL’DA "FLÂNEUR’LÜK"

21. YÜZYIL’DA "FLÂNEUR’LÜK"

21. yüzyıl ve yaşadığımız son 10 yıl özelinde bakacak olursak pek çok kavram kabuk değiştirerek yeni bir boyut kazandı. Seyahat bunların başında geliyor. Seyahat etmek artık bir yere gidip gezmenin çok ötesinde bir olgu ve birçoğumuzu çeşitli deneyimlerle zenginleşmediği sürece tatmin etmiyor.