MULTİDİSİPLİNER, ÖZGÜN VE ETKİLEYİCİ: MIAMI ART WEEK

YARATICILIĞIN SUPER BOWL'UNUN DOĞUŞU

Miami Art Week, bugün sadece sanat değil, tasarım, moda ve deneyimsel lansmanların merkezi olarak anılıyor. Her yıl Aralık ayının ilk haftasında düzenlenen etkinlik dünyanın dört bir yanından sanatseverleri, tasarımcıları ve koleksiyonerleri bir araya getiriyor. Hikâyenin en başına dönüldüğündeyse bugün “yaratıcılığın Super Bowl’u” olarak anılan bu etkinliğin, üç İsviçreli galeri sahibinin vizyoner girişimine borçlu olunduğunu görebilirsiniz.

İlk Art Week, 1970 yılında İsviçre’nin Basel kentinde, sanatçılar, sanatseverler ve koleksiyonerleri bir araya getiren bir fuar yaratmak amacıyla gerçekleştiriliyor. Fuarın büyük bir ilgi görmesi ve 16.000’den fazla ziyaretçiyi ağırlamasının ardından bu başarı, organizatörlere etkinliği uluslararası alana genişletme fikrini veriyor. Dünyanın dört bir yanındaki en uygun destinasyonları araştırmaya başlayan ekip, sonunda çok kültürlü yapısı, yerel liderlerin desteği ve coğrafi konumuyla dikkat çeken Miami’de karar kılıyor. Böylece 2002 yılında, Miami Art Week ilk kez düzenlenerek büyük bir başarıya imza atıyor ve küresel çağdaş sanata adanmış yeni bir dönemi başlatıyor.

The Great Elephant Migration
Fotoğraf: Alberto LaTorre

MIAMI ART WEEK 2024’ÜN ÖNE ÇIKANLARI

Bu yıl 38 ülkeden 286 galerinin katıldığı Art Week çağdaş sanatın en önemli etkinliklerinden biri olarak konumunu pekiştirirken, yeni girişimlerle yükselen galerilere ve farklı sanatsal seslere dikkat çekiyor. Örneğin; Daniel Popper'ın 30 ‘feet’ yüksekliğindeki devasa heykeli "Lumen"in Society Wynwood'da sergilenişi, etkinliğin eşsiz ve etkileşimli deneyimleri arasında kendine yer ediniyor. Art Week’in multidisipliner programı ayrıca; “Basel on The Beach” gibi katılanların Miami atmosferinde müziğin tadını çıkarabilecekleri etkinlikler ile gastronomiyi, sanat ve tasarım gözünden ele alan özel davetlere de yer veriyor. 2024 yılının öne çıkan sanat & moda iş birlikleri arasındaysa; moda devi Gucci’nin üstlendiği Art Walls ve Maison Margiela’nın sanatçı Kozo iş birliğinde hayata geçirdiği kapsül koleksiyonun defilesi dikkat çekiyor.

Hindistanlı yerel zanaatkârlar tarafından yapılmış, gerçek boyutlarında 100 fil heykelinden oluşan The Great Elephant Migration ise 2024 yılının gözdesi olarak anılıyor. Bu enstalasyon, Miami Art Week boyunca şehrin viral noktalarından biri hâline gelmiş durumda. Öte yandan; sanat, tasarım ve mimarinin kesişimini kutlayan Design Miami, koleksiyonerler ve tasarım tutkunları için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir adres olarak Miami Art Week içindeki yerini koruyor. Hem yenilikçi eserleri hem de nadir tarihi objeleri sergileyen fuar bu yıl Küratör Glenn Adamson’un "Blue Sky" teması altında gerçekleşiyor.

TASARIMIN KÜRESEL SAHNESİ

Miami Art Week, sadece sanatdünyasını değil, aynı zamanda tasarım sahnesini de küresel bir odak noktası haline getiriyor. Etkinlik boyunca, çağdaş tasarımın sınırlarını zorlayan yenilikçi projeleri bir araya geliyor. Jaguar’ın “Copy Nothing”felsefesi doğrultusunda gelecekteki araçlarına ilham vermek amacıyla cesur form ve oranlarla tasarladığı Jaguar TYPE 00 konsept aracı da dikkatleri üzerine çeken projeler arasındaki yerini alıyor.

TYPE 00, sadece bir konsept araç değil, modernizmin ve teknolojinin mükemmel bir birleşimi olarak dikkat çekiyor. Bu vizyon, Jaguar’ın inovasyon ve yaratıcılığa olan bağlılığını yeniden doğruluyor. Jaguar’ın yeni kimliğinde birlikte çalışılacak ve ortak projeler gerçekleştirilecek beş önemli sanatçı karşımıza çıkıyor: Aaron Esh, Yagamoto, Campbell Addy, Ibby Njoya ve Patience Harding  Jaguar ayrıca Art Miami’nin ana sponsoru olarak “Jaguar. Exuberance.” başlığı altında İngiliz sanatçılar tarafından yaratılan alanda, çarpıcı yeni görsel dünyasının derinlemesine bir keşfini sunuyor.

Jaguar TYPE 00’YU YAKINDAN TANIYIN: İKİ FARKLI TASARIM YORUMU

Tıpkı 1961 yılında Cenevre Otomobil Fuarı’nda ilk kez gösterilen iki Jaguar E-TYPE gibi, TYPE 00’nun Miami Art Week’teki tanıtımı da Jaguar’ın yeni tasarım vizyonunun iki farklı yorumunu içeriyor. Satin Rhodon Rose rengindeki model, Miami'nin ikonik Art Deco mimarisinin pastel renklerine atfen “Miami Pink” olarak adlandırılıyor. Bu renk, pirinç metalin zamanla dönüştüğü belirgin gül renginden ilham alıyor ve ona dikkat çekici bir Inception Silver Blue renkli bir TYPE 00 eşlik ediyor. “London Blue” adı verilen bu renk ise ilhamını 1960’ların Opalescent Silver Blue renginden alıyor.

Jaguar’ın yeni yaratıcı felsefesi Miami Art Week’in de benimsediği coşku, modernizm, yaratıcılık ve inovasyonu geçmişe saygıyla buluşturan vizyonla örtüşüyor. Jaguar Genel Müdürü Rawdon Glover bu buluşmayı şöyle özetliyor: “Miami Art Week’teki varlığımız, Jaguar’ın sanat ve yaratıcılığı her yönüyle önceliklendirme amacını vurguluyor. Sanatın, gelecekteki müşterilerimiz için bir tutku alanı olduğunu biliyoruz. Bu nedenle dünyadaki en prestijli sanat etkinliklerinden birinde onlarla doğrudan iletişim kurmak için bundan daha iyi bir yer olamazdı.” Günün sonunda Jaguar yaratıcı vizyonunu fiziksel bir ifadeyle somutlaştıran korkusuz, özgün ve dramatik dönüşümüne devam ediyor.