Kimi ruhsal durumunu, kimi yaşam sitilini, kimi de düşüncesini renklerle anlatma yoluna gitmiştir. Renkler bize aslında ne anlatmak istiyor, gelin birlikte bakalım.
2. Dünya Savaşı’nın bitmesiyle birlikte ise aslında renk ve cinsiyet ayrımı yavaş yavaş günümüzdeki halini almaya başlıyor. Pembeden bahsederken Mamie Eisenhower’dan bahsetmeden olmaz tabii ki. Mamie Eisenhower, ABD’nin 34. başkanı Dwight Eisenhower’ın eşi. Kendisi gerçek bir pembe aşığı, o dönemler Beyaz Saray’daki neredeyse her şeyi pembe olarak kullanıyor; pembe yataklar, pembe perdeler, pembe halılar, pembe kaşık çatallar, her şey pembe… Hatta bir dönem Beyaz Saray, Pembe Saray olarak bile anılmış.
Pembenin mutlu tarafına dönersek Audrey Hepburn’ün “Funny Face” adlı filmindeki “Think Pink!” söylemi ile de pembe şöhretine daha da şöhret katmayı başarmıştır ve pembe aslında bu şekilde tam anlamıyla günümüzdeki halini almıştır. Çıkış noktası başta ne kadar farklı olsa da günümüzde pembe feminenliği, kırılganlığı en yoğun temsil eden renklerden biri haline gelmiştir.
Bugün ise pembe; nezaketin ve kırılganlığın simgesidir. Hemen her yerde kullanılabilir, nazik olduğu kadar uyumludur da. Kimseyi rahatsız etmez, kullanıldığı yere göre dikkat çekici olabilir. Baskı içerisinde de yerine göre doğru kullanılırsa, mesajın tam adresine ulaşmasını sağlar.
Mavi, gökyüzünü, denizi simgeleyen uçsuz bucaksız ve insana dinginlik, sakinlik, yaratıcı fikirler veren bir renktir. Karmaşık duyguların rengidir mavi. Mavi pek çok şeyi ifade edebilir. Örneğin denizi seyrederken mutluysanız neşeli, mutsuzsanız üzgün bir his uyandırabilir. Mavi samimi, saklı ve sessizdir. Yaygara yapmak veya dikkat çekmek istemez. Çatışmadan ve karşı karşıya gelmekten nefret eder ve işleri kendi yollarıyla yapmayı sever. Renk psikolojisi perspektifinden mavi güvenilir ve sorumludur. Bu renk iç güveni sergilemektedir. Kontrol altına almak ve zor zamanlarda doğru olanı yapmak için ona güvenebilirsiniz.
Huzuru ve sakinliği temsil etmesi sebebiyle, yapılan bir araştırmada okul duvarları maviye boyanan kurum öğrencilerinin daha az yaramazlık yaptıkları tespit edilmiştir. Ayrıca mavi renk, karşımızdaki insanın bizim üzerimizdeki ilk izlenimlerinde hakkımızda, pozitif düşünmelerine katkı sunmaktadır.
Beyaz renk; tüm renklerin kaynağı olarak bilinir. Yaşama dair oluşumların açılımı bu renkle başlar. Beyaz; saflık masumiyet ve temizlik anlamına gelir. Doktorlar ve hemşirelerin beyaz kıyafet giymeleri beyaz rengin temizliği simgelemesinden ileri gelmektedir. Çünkü doktorlar ve hemşireler steril görünmek isterler.
Beyazın psikolojik etkileri içinde ilk olarak, yeni başlangıçları sayabiliriz. Düşman iki tarafın, anlaşma sonucunda “Beyaz sayfa açıyoruz” sözü “barışı yeniden başlatıyoruz!” demektedir. Beyaz bir tuval üzerine resim yapılmayı, yani işlenmeyi beklemektedir. Beyaz renk duyguları göstermezken, beyaz üzerinde görünen eserlerimizle beynimizdeki düşünceleri ve kalbimizdeki duyguları somutlaştırır, görünür hale getiririz. Beyaz renk, çoğu kültürde geleneksel olarak, ölüm ve yas ile ilgili bir renktir. Ölüm, bu dünya defterini kapatıp başka bir dünya için yeni beyaz bir sayfa açma anıdır. Yeni bir hayatın başlangıcıdır. Bu inanç beyaz rengin yeni başlangıçlar anlamına da uygundur. Beyaz, yaşam döngünüzü tamamladığınızı gösterir.
Sevgililer Günü’nde olduğu gibi sevgiyi ifade etmek için sık sık kullanılsa da, kırmızı renk aşktan ziyade cinsellik ve şehvetle daha çok ilgilidir. Aşk daha çok pembe ile ifade edilmektedir. En olumlu şekilde cinsel enerjisiyle yaşamı yaratabilir. Ancak negatif öfke ve saldırganlık ifadesi ile savaş ve yıkımı da körükleyebilir. Kırmızı renk iştahı uyarabilir ve çoğu zaman bu amaçla restoranlarda kullanılır. Ayrıca yiyecek ve diğer uyaranlar için özlemi artırır.
Çok fazla kırmızı renk ile çevrili olmak, rahatsız olmamıza, kışkırtılmamıza ve sonuçta kızmamıza neden olabilir. Kırmızının çok az olduğu ortamlarda da çok dikkatli, manipülatif ve korkulu hale geliriz.
Kırmızı enerji dolu tutku ve aksiyonun rengidir. Adrenalin seviyesini artıran, sinirleri uyaran, kan dolaşımını hızlandıracak kadar etkili olan bu renk insanda mücadeleci duygular uyandırmaktadır. Örneğin; Çin kırmızısı Doğu kültürlerinde iyi şansın rengi olarak kabul edilir. Zamanın değişmesi ile birlikte birçok Çinli gelin de artık beyaz giyse de, kırmızı geleneksel olarak düğünlerin rengidir. Hint kültüründe saflığı simgeler ve genellikle gelinliklerinde kullanılır.
Siyah renk otorite, resmiyet ve bürokrasiyi çağrıştırsa da damatların giysilerinden, mezuniyet giysilerine, avukatların cüppelerinden penguenlerin smokinlerine kadar yaşamın pek çok alanında sıklıkla göze çarpan bir renktir.
Siyah rengin psikolojisine göre, kişinin kendisi ve dış dünya arasında bir bariyer yaratır, duygularını ve hislerini korurken rahatlık sağlar, kırılganlıkları ve kendine güvensizliğini gizler.
Siyah saklayan bir renktir. Kimi fazla kilolarını saklamak için kullanırken kimi de duygularını siyahla kapatır. Korkularımızı veya güvensizliklerimizi gizlemek için de siyah rengi tercih ederiz.
Çok fazla siyah renk ise depresyon ve ruh hali değişimlerine neden olabilir ve olumsuz bir ortam yaratabilir. Sadece beyaz ile birleştirildiğinde, tartışmacı bir atmosfer yaratabilir. Siyahı enerjik yapmak için, bazı renklerle biraz açmak, aydınlatmak ve parlatmak gerekir.